أَوَلَمَّا أَصَابَتْكُمْ مُصِيبَةٌ قَدْ أَصَبْتُمْ مِثْلَيْهَا قُلْتُمْ أَنَّىٰ هَٰذَا ۖ قُلْ هُوَ مِنْ عِنْدِ أَنْفُسِكُمْ ۗ إِنَّ اللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ |
ARAPÇA LATİN |
E ve lemmâ asâbetkum musîbetun kad asabtum misleyhâ, kultum ennâ hâzâ, kul huve min indi enfusikum innallâhe alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Onların (müşriklerin) başına (Bedir’de) iki mislini getirdiğiniz bir musibet (Uhud’da) sizin başınıza geldiğinde, “Bu, nereden başımıza geldi?” dediniz, öyle mi? De ki: “O (musibet), kendinizdendir.” Şüphesiz Allah’ın gücü her şeye hakkıyla yeter. |
|
DİYANET VAKFI |
(Bedir´de) iki katını (düşmanınızın) başına getirdiğiniz bir musibet, (Uhud´da) kendi başınıza geldiği için mi «Bu nasıl oluyor!» dediniz? De ki: O, kendi kusurunuzdandır. Şüphesiz Allah´ın her şeye gücü yeter. |
|
ELMALILI SADE |
Düşmanlarınızın başına iki mislini getirdiğiniz bir bela kendi başınıza gelince mi: «Bu nereden?» dediniz? De ki: «O, kendi tarafınızdandır.» Çünkü Allah, her şeye gücü yetendir. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Vaktâ ki size bir musibet isabet etti, halbuki siz onun iki katını düşmanlarınıza isabet ettirmiş idiniz. «Bu musibet nereden?» mi dediniz. De ki: «O kendi nefisleriniz tarafındandır.» Şüphe yok ki, Allah Teâlâ herşeye kâdirdir. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Karşı tarafa iki katını tattırdığımız musibet, bu kez sizin başınıza gelince «Bu nereden geldi?» demediniz mi? De ki; «O musibet kendinizden kaynaklandı.» Hiç şüphesiz Allah´ın gücü herşeye yeter. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Başlarına iki misli olarak gelen felâkete siz de uğrayınca, bu da nereden dediniz. De ki: Bu, sizin katınızdan geldi ve Allah´ın, şüphe yok ki her şeye gücü yeter. |
|
İBN-İ KESİR |
Onları iki misline uğrattığınız bir musibete kendiniz uğrayınca; bu nereden? dediniz. De ki: O, kendinizdendir. Doğrusu Allah herşeye kadirdir. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Başınıza bir belâ gelince niçin: «Bu nereden?» diyorsunuz? Halbuki siz (Bedir´de) onların (düşmanların) başlarına bunun iki katı belâ getirmiştiniz. Ey Peygamber, onlara de ki: «Bu belâyı kendi başınıza siz getirdiniz.» Şüphesiz Allah her şeye kâdirdir. |
|
BEKİR SADAK |
Baskalarini iki misline ugrattiginiz bir musibete kendiniz ugrayinca mi: «Bu nereden?» dersiniz? De ki: «O, kendi tarafinizdandir". Dogrusu Allah her seye Kadir´dir. |
|
CELAL YILDIRIM |
Hal böyle iken, düşmanlarınıza iki misli dokundurduğunuz bir musîbet size dokununca mı, «bu neden böyle ?» dediniz ! De ki: Bu kendinizdendir. Doğrusu Allah´ın kudreti her şeye yeter.. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Size (Bedirde) onlara iki katını başlarına getirdiğiniz bir belâ (Uhudde) kendinize çatmış olduğu için mi «Bu, nereden (geldi)» dediniz? De ki: «O, kendi katınızdandır». Şüphesiz ki Allah her şey´e hakkıyle kaadirdir. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Uhud savaşında size gelen musibet sonunda yetmiş kişi şehid olmasına karaşılık, daha önce Bedir savaşında kâfirlerden iki kat ki, yetmiş ölü ve yetmiş esir olmuşken, siz: “- Peygamber bizimle ve biz de müslüman iken bu musibet bize nereden geldi?”, dediniz. Onlara de ki: “- O, kendi tarafınızdandır, Peygambere itaat etmeyişinizdendir.” Şüphe yok ki, Allah her şeye hakkıyla kâdirdir. |
|
ALİ BULAÇ |
İki misline uğrattığınız bir musibet size isabet edince mi: "Bu nereden" dediniz? De ki: "O, sizin kendinizdendir." Şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. |
|